Difteri, ateş, halsizlik ve boğazda oluşturduğu zarlar nedeniyle solunum güçlüğü ile seyreden kapsüllü bir bakterinin neden olduğu, en çok çocuklarda görülen bir enfeksiyon hastalığıdır. Primer toksik hastalık olarak tanımlanan birkaç hastalıktan biridir(tetanus, botulismus ve difteri). Bu tanımlama ile hastalık tablosuna mikropların değil sadece mikrobun ürettiği toksinlerin neden olduğu anlatılmaktadır.
Etken :
Difteri hastalığının etkeni Corynebacterium diphtheriae adlı bakteridir. Ancak hastalığı oluşturan bu bakterinin ürettiği bir toksindir.
Epidemiyoloji :
Öksürme, aksırma ile havaya yayılan bakteri; ağız, boğaz ve buruna yerleşerek enfeksiyona yol açar. Duyarlı bir kişide mikrop en sık olarak boğaza yerleşir. Ancak derideki yaralara bulaşıp deri difterisine de neden olabilir. Hastalanan her 10 kişiden 1’i her türlü tedaviye rağmen solunum yollarının tıkanması , kalp yetmezliği ve felçler nedeniyle yaşamını kaybeder. Hipokrat’tan beri bilinen bir hastalıktır. Ancak yazılı tarihteki ilk salgın 1700'lü yıllardadır ve nüfusun %2,5'inin ve çocukların 1/3'ünün öldüğü bir salgın New England’da yaşanmıştır. Daha sonra yaklaşık 25 yıllık aralarla salgınlar tüm dünyada tekrarlamıştır. Difteri, özellikle ılıman iklim kuşağında, dünyanın her tarafında görülen bir hastalıktır. Mikrobun bilinen tek taşıyıcısı insandır. Sonbahar ve kış aylarında görülme olasılığı artar. Hastalık hayatın ilk 6 ayında nadirdir. En fazla 2-5 yaşlarında görülür. 10 yaşına doğru bağışıklık oranı yeniden artar. Büyük yaşlarda görülen nadir vakalar ise hafif seyir gösterir. Aşının düzenli olarak uygulandığı ülkelerde difteri hemen hemen ortadan kalkmıştır.
Klinik :
Difterinin kuluçka dönemi 1-7 gündür.
Difteri anjini (bademcikler çevresindeki difteri): Hastalık en sık bu bölgede görülür. Hastalık boğazda noktalar şeklinde başlar ve 12-24 saat içinde beyaz veya grimtrak, yüzeyi düz, kaldırmakla kanayan bir zar haline dönüşür. Boynun her iki yanında bezeler oluşur. Klinik tablonun ağırlığı toksemi derecesine bağlıdır. Difterinin neden olduğu kötü sonuçların sıklığı ve derecesi mikrobun zehirleme derecesi ve tedaviye başlama zamanına göre değişir. Ön planda kalp-damar ve sinir sistemini ilgilendirir.
Tanı :
Klinik olarak hastanın ateşi olması ve hastalığa benzer bulguları taşıması ve çevrede vaka görülmüş olması tedaviye başlamak için yeterlidir.
Tedavi :
Difteri antitoksini, antibiyotikler ve destek tedavisi uygulanır.
Korunma :
En iyi korunma şekli aşıdır. Difteri aşısı her sağlıklı çocuğa rutin olarak uygulanmalıdır. Difteri aşısı tetanus ve boğmaca aşısı ile birlikte karma aşı olarak uygulanmaktadır. Aşı uygulamasına çocuk 2 aylıkken başlanır ve 1 aylık aralarla üç doza tamamlanır. Üçüncü aşıdan 1 yıl sonra bir doz daha verilir. Bunu izleyerek ilkokul 1. sınıf ve 8. sınıfta sadece tetanus ve difteriden oluşan ikili karma aşı ile aşılamaya devam edilir. Difterili hastanın diğer kişilerden ayrı tutulması şarttır. Karantina birer hafta aralar ile yapılan boğaz kültürü negatif olana kadar devam ettirilir. Taşıyıcıların saptanması ve tedavisi korunmada çok önemlidir.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder