Üreme organı kanserleri içinde en sık görülen üçüncü kanser türü olan rahim ağzı kanserinin, erken tanısı 6 ayda bir yapılan pap-smear testi ile sağlanabiliyor.
Rahim ağzı kanseri
Rahim ağzı kanseri yüzde 80 oranında hiç belirti vermiyor. Ancak erken tanısı mümkün. Rahim ağzı kanserinden korunmak için pap smear testine yaşa bakılmaksızın ilk cinsel temas yılında başlanması öneriliyor.
Üreme organı kanserleri içinde en sık görülen üçüncü kanser türü olan rahim ağzı kanserinin, erken tanısı 6 ayda bir yapılan pap-smear testi ile sağlanabiliyor. Düzenli olarak pap smear testi, HPV virüsü taraması yaptıran ve kolposkopi ile rahimlerinde inceleme yapılan Batılı kadınlar arasında rahim ağzı kanseri görülme sıklığı azalıyor.
Rahim ağzı kanseri, batı ülkelerinde her 100 bin kadından 16-18’inde, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise her 100 bin kadından 60’ında görülebiliyor. Erken yaşta cinsel ilişki, çok eşli cinsel yaşam, çok doğum yapmış olmak, HPV virüsü, sigara kullanmak, beslenme yetersizliği gibi faktörler rahim ağzı kanserinin oluşmasında etkili rol oynuyor.
Beslenme yetersizliğinin rolü
Acıbadem Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Prof. Dr. Fuat Demirkıran, rahim ağzı kanserleri ile beslenme yetersizliği arasında bir ilişki bulunduğunu belirterek “C vitamini , A vitamini ve folat eksikliği olanlarda rahim ağzı kanseri daha sık görülüyor” diyor.
Seksüel yaşamı olmayan kadınlarda rahim ağzı kanserinin görülmediğini vurgulayan Prof. Dr. Fuat Demirkıran, şöyle konuşuyor: “Bu nedenle rahim ağzı kanseri cinsel yolla bulaşan bir hastalık olarak tanımlanır. Rahim ağzı kanseri kadın hayatının iki döneminde sık görülür. Bunlardan birincisi ve en sık görüldüğü dönem 35-40’lı yıllardır. Bir diğeri ise 60-65 yaşlarıdır.
Rahim ağzı kanseri oluşumunda HPV’ nin rolü
Rahim ağzı kanserinin oluşmasında, rahim ağzında oluşan HPV enfeksiyonu çok önemli bir rol oynuyor. HPV rahim ağzı kanseri oluşumunda tek neden olmazsa bile, hastalığın gelişmesinde mutlaka etkili olarak görülüyor. Prof. Dr. Fuat Demirkıran, “HPV diğer virüsler gibi genetik yapısı olan en küçük canlılardan biridir. 70’e yakın HPV tipi vardır. Bunların 20 kadarı dış üreme organı (doğum yolu girişi, doğum yolu ve rahim ağzı) bölgelerine yerleşirler. Doğurganlık çağında seksüel aktif kadınların yaklaşık yüzde 20-46’sının genital bölgelerinde bu virüs bulunur ve bu bölgelerde bulgu vermeyen enfeksiyonlar yapar” diyor.
Genital bölgeyi tutan HPV tiplerinin 10-12 tipi kanser oluşumu ile ilgilidir. Bunlar doğurganlık çağındaki kadınların yüzde 10-15 kadarının genital bölgelerinde bulunuyor. Kanserle ilişkili HPV tiplerine yüksek riskli tipler denildiğini söyleyen Prof. Dr. Fuat Demirkıran şunları söylüyor: “Rahim ağzının yüksek riskli HPV ile enfeksiyonu kadınların pek çoğunda 8-9 ay içinde kendiliğinden iyileşir. Bu süre içinde iyileşmeyen HPV enfeksiyonları sonrasında, rahim ağzı kanserine eğilim artar ve bu kadınlarda rahim ağzı kanseri ile ilişkili hastalıkların(kanser öncesi durumlar) görülme ihtimali yükselir. Çünkü devam eden ve kendiliğinden iyileşmeyen yüksek riskli HPV enfeksiyonları rahim ağzı kanserinin en önemli nedenidir.
”
Belirtilere dikkat
Rahim ağzı kanserlerinin, yaklaşık yüzde 20’sinin hiçbir belirti vermemesi ve tesadüfen saptanması düzenli muayenenin ve tetkik yaptırmanın önemini bir daha ortaya koyuyor. Hastaların geriye kalan yüzde 80’inde ise anormal kanamalar görülüyor. Prof. Dr. Fuat Demirkıran, bu kanamaların doğurganlık çağındaki kadınlarda iki adet arasında görülen düzensiz kanamalar şeklinde ortaya çıktığına dikkat çekerek sözlerini şöyle sürdürüyor:“Menopoz sonrası dönemde ise herhangi bir zamanda görülen kanamalar şeklinde kendini gösterir. Rahim ağzı kanserlerinin önemli şikayetlerinden biri de postkoital kanamalar olarak adlandırılan cinsel temas sonrası görülen kanamalardır. Bu kanamalar cinsel temas sonrası görülür ve kısa sürede kendiliğinden kayıp olur. Bazı hastalarda rahim ağzı kanserleri kötü kokulu akıntılar şeklinde kendini gösterir ve bu akıntılar kanla karışık olabilir. Ağrı, rahim ağzı kanserlerinde ileri dönemlerde ortaya çıkan bir şikayettir ve erken dönemde görülmez.
Erken tanı
Rahim ağzı kanserinden korunmanın temel yolu, bu hastalık için erken tanı ve tarama yöntemlerinin düzenli uygulanmasından geçiyor. Bu amaç için kullanılan araştırma yöntemlerin başında vajinal akıntı tetkiki geliyor. Vajinal smear araştırmaları, 1940’lı yıllardan beri rahim ağzı kanserinin tarama ve erken tanısında kullanılan bir yöntem. Uygulaması ucuz, kolay uygulanabilir ve ağrısız bir yöntem. Bu araştırma yöntemi sayesinde rahim ağzı kanserinin 1940’lı yıllardan günümüze yüzde 70-80 oranında azaldığını vurgulayan Prof. Dr. Fuat Demirkıran şunları söylüyor: “Düzenli uygulanan bazı gelişmiş ülkelerde rahim ağzı kanseri hemen hemen hiç görülmez hale gelmiştir. Vaginal smear rahim ağzından dökülen hücrelerin özellikleri araştırılarak rahim ağzında kanser olup olmadığı konusunda, hekime fikir verir ve yol gösterir. Hekimin bu durumda görevi, hücrelerdeki değişikliklerin derecesine göre rahim ağzına kolposkop denen bir aletle bakarak anormal bölgelerden biyopsi yapmak veya hastayı human papilloma virus(HPV) araştırmasına yönlendirmektir. Rahim ağzı kanserinin erken tanı ve taramasında, başka bir deyişle korunmasın kullanılan diğer yöntemler kolposkopi ve HPV araştırmasıdır. Bu üç yöntemde birbirini tamamlayan araştırmalardır. Sonunda gerçek tanı bu üç yöntemin yönlendirmesi ile rahim ağzından parça alınarak koyulur.”
Korunma önerileri
Prof. Dr. Fuat Demirkıran, rahim ağzı kanserinden korunulması için şu önerilerde bulunuyor:
- Rahim ağzı kanserinden korunmak için vajinal smear araştırmalarına, yaşa bakılmaksızın ilk cinsel temas yılında başlanmalı ve 1-2 yıllık aralıklar ile tekrarlanmalıdır.
- Bütün bu işlemlerin yapılıp erken tanı koyulabilmesi için kadınların uygun aralıklarla hekime müracaat etmeleri gerekir. Tekrar belirtmek gerekirse, bu yöntemlerin doğru uygulandığı kadınlarda rahim ağzı kanseri hemen hemen hiç görülmez.
- Rahim ağzı kanserinden korunmanın başlıca yolları çok eşli veya partnerli olmamak, sigara içmemek ve rahim ağzı kanseri tarama programlarına katılmaktır.
- Özellikle düzenli kontroller yaptırarak, tarama programlarına katılmak rahim ağzı kanserinden korunmanın temel yoludur. Rahim ağzı kanseri vücutta oluşum aşamaları en iyi bilinen kanserlerden biridir. Uygun ve yeterli kontroller yapılan kadınlarda hastalık kanser oluşmadan kanser öncesi dönemde yakalanabilir ve kanser oluşumu engellenebilir.
- Başka bir deyişle uygun kontroller yaptıran kadınlarda rahim ağzı kanseri görülme olasılığı sıfıra indirilebilir ve kadınlar sık görülen kanserlerden birinden tümü ile kurtulmuş olurlar.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder