İkiz gebelik tanısının dayanakları şunlardır: Birincisi üç aylık dönemin rahatsızlıklarının çokluğu ki bu, koriyonik gonadotropin düzeyinin yüksekliğine bağlıdır ; rahmin aşırı gelişmesi; ikinci üçaylık dönemin ikinci yarısından başlayarak çift kalp vuruşunun duyulması.
Kesin tanı için daha ayrıntılı bilgi veren aygıtlara başvurulmalıdır. Bunlar arasında en yaygın olanı, uttrasonografidir. Gebeliğin hangi döneminde olunursa olunsun, film çekilmesi uygun görülmemektedir.
Ultrasonografi ile ikizlik tanısı, gebeliğin ilk haftalarında (5-6. haftalar) başlayarak kesinlikle konulabilir. Bununla birlikte, 12. haftada incelemeyi yinelemek önerilir. Çünkü, bazen ilk haftalarda, öndülütlerden (embriyo) biri gelişmesini durdurur. Kesin bir şey söyleyebilmek için, 12. haftayı beklemek en iyisidir.
Ultrasonografiden, gebelik süresince ikizlerin gelişmesini izlemek ve ikizlerin dölyatağındaki yerleşmelerini saptamak için de yararlanılır.
İkiz Gebelikler
Gebelik, dölyatağı borularında bir yumurta hücresiyle bir sperm hücresinin karşılaşması ve birlikte bir zigot oluşturmalarıyla başlar. Küçük bir hücre olan zigot, öndülütün daha sonra da dölütün gelişmesini sağlar.
Zigotların ancak % 20'si dölyatağı borularını aşabilir ve dölyatağına yerleşir. İkiz gebelikte ise ya yumurtlama sırasında yumurtalıktan iki yumurta hücresi çıkar ve bunlar ayrı ayrı döllenir. ( bizigot döllenme ). İkizlerin % 75'i böyledir ( çift yumurta ikizleri ); ya da ikizlerin %25'inde olduğu gibi tek yumurtanın, döllendikten sonra iki dölüt oluşturması söz konusudur. Bu ikizler birbirlerine çok benzerler ve genetik olarak aynıdırlar ( tek yumurta ikizleri ).
Bazı ilaçlar, örneğin, doğum kontrol hapları, çoğul (çok dölütlü), gebeliklerin görülme sıklığını artırmaktadır. Çoğul gebelikler konusunda ender rastlanan bir başka olay da, süperfekondasyon'dur ( üst üste dölleme ). Bu, bir kadının iki ayrı cinsel ilişkiyle ardarda döllenmesidir.
Çift yumurta ikizlerinde, çoğunlukla her bir ikiz ötekinden ayrı olarak kendi plasentasına, kendi zarına ve kendi amniyon sıvısına sahip olacaktır. Tek yumurta ikizlerinde ise genellikle tek bir plasenta ve tek bir amniyon kesesi vardır.
Bütün bunlar ikinci üç aylık dönemde ultrasonografi ile kolaylıkla tanınır. İşin zor yanı, dölütlerin gelişme düzeylerinin saptanmasıdır. İkizlerden biri, gelen kanın büyük bölümünü alarak üstünlük sağlar ve daha çok gelişir. Bu durumda daha zayıf olan ikizin ölümüne bile neden olabilir.
İkiz Gebelikte Bakım
Bazı hastalıklar, tek dölütlü gebeliklere göre ikiz gebelik sırasında çok daha sık görülür. Bunlar, dölyatağı hacminin aşırı büyümesinden kaynaklanan varis, basur, barsak rahatsızlıkları, adale rahatsızlıkları gibi rahatsızlıklar gibi ve annede kansızlık, erken doğumlar, gebelik zehirlenmeleri, amniyon sıvısının aşırı artmasıdır.
Bunlardan en sık görüleni ve en tehlikeli olanı, erken doğumlardır. Bu yüzden 24. haftadan başlayarak istirahat önerilir. Ayrıca, son haftalarda cinsel ilişkiler de kesilmelidir. Bütün önlemlere karşın dölyatağının boynu erkenden açılmaya başlamışsa, gebeliğin sonuna kadar kesin yatak istirahatine başvurulmalıdır. Bazı durumlarda hastaneye yatmak gerekebilir. Diyete de özen gösterilmelidir. Vitaminleri ve mineralleri yeterli düzeyde alabilmek için, sebze ve meyve yenmeli, kalsiyum düzeyini yükseltmek için günde bir litre süt içilmeli, kansızlığı önlemek için de demir içeren maydanoz, ıspanak, lahana gibi sebzeler tercih edilmelidir.
İkizlerin Anne Karnındaki Durumu
Çoğul gebelik, dölütler açısından da birçok tehlike taşır. Dölütlerin yaşam şansları ötekilerine göre oldukça azdır. Yapılan bir araştırmaya göre dölüt sayısı arttıkça (ikiz, üçüz, dördüz) erken doğum olasılığı yükselmektedir. Bilindiği gibi erken doğum, bebeğin yaşama olasılığını düşürür. Saptanan bir başka bulgu da, çoğul gebeliklerde doğum tartılarının düşmesidir. Normalde 3,5 kilogram dolayında olması gereken doğum tartısı, ikizlerde 2,5 kilogramın altına inmektedir. Doğum tartısındaki bu düşüklük de yaşama olasılığını düşüren bir başka etkendir. Çoğul gebeliklerde dölütlerin karşılaştıkları bir tehlikede dölütlerden birinin dölyatağı içinde ölümüdür. Birçok etkenin neden olabileceği bu durum, canlı kalan dölütün yaşam şansını artırır. Çünkü canlı kalan dölüt ötekinin gereksinimlerine ayrılan "pay' 'dan da yararlanacaktır. Hatta, yapılan araştırmalara göre bazı durumlarda dölütlerden birinin ölümüne, diğeri neden olmaktadır. İkizlerle ilgili bir başka olumsuz durum da, ikiz dölütlerde, doğumsal bozukoluşum görülme sıklığının oldukça yüksek olmasıdır.
İkizlerin Doğumu
İkiz gebelikte doğum, dölütlerin dölyatağı içindeki duruşlarına bağlıdır. Bu duruşların en sık görülenleri her iki dölütün de başaşağı olmaları, her iki dölütün de başlarının yukarıda olması ya da birinin başının aşağıda, ötekisinin yukarıda olmasıdır. İkiz gebelikte doğum, hekim denetiminde yapılmalıdır. Çünkü :
1) Doğum erken olacağından ve dölütlerin doğum tartıları düşük olacağından yenidoğan döneminde yoğun bakıma gereksinmeleri olabilir.
2) Dölütlerin dölyatağı içindeki duruşları bazı girişimler (forseps, vakum ya da sezaryen) gerektirebilir. Bu olasılık tek dölütlü doğumlara göre çok yüksektir.
3) İkiz gebelik anne organizmasını da çok zorlar. Doğumdan sonra annenin yakından izlenmesi gerekebilir, ikiz gebeliklerde doğum sonrası dölyatağı kanamaları sık görülür.
İkiz Gebeliğin Gelişimi
İkiz gebelik kadın bedenine oldukça büyük bir yüktür. Solunum, dolaşım, sindirim sistemleri tek dölütlü gebeliğe göre çok daha büyük bir gereksinimi karşılamak zorundadır. Bu nedenle ikiz gebeliklerin çok yakından izlenmesi gerekir. Bu sistemlerdeki en ufak bir düzensizlik önüne geçilmez rahatsızlıklara yol açabilir. İkiz gebelikte dölyatağının hacmi ve ağırlığı çok artmıştır. Bu, kadının yürüyüşünü bozar. Dengesi çok bozulan kadın, her an düşme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Bu aşırı yük, omurgada zorlanmaya ve ağrılara neden olabilir.
Tarihte İkizler
Yüzyıllar boyunca kuşaktan kuşağa geçen bir inanışa göre ikiz doğum, bazı gizli ve doğaüstü güçlerin etkisiyle olmaktadır. Bu nedenle Kızılderili kabilelerinde, Yeni Gine'de ve öteki bazı ilkel topluluklarda, genellikle ikizlerden biri öldürülürdü. Bazılarında ise tersine ikiz anneleri doğurganlıklarından dolayı onurlandırılırdı (ikizleri kopya eden muskalar, hatta ikiz tanrıçalar bile bulunmuştur).
Tarihe geçen ilk ikizler, İshak Peygamber'in oğulları olan Yakup ve Ays'dır. Diğer ünlü ikiz çift, Roma 'yı kuran Romus ve Romulus 'tur. İkiz, ilk, Ortaçağda kraliyet ailelerinin başına dert olmuş, ikizlerden hangisinin tahta geçeceği her seferinde sorun yaratmıştır.
Çok bebekli gebelikler, her zaman şaşkınlık ve korku yaratmıştır. Bu tür gebeliklere ilişkin bir çok tarihi resim vardır. Bunlardan çoğunda ikizlik ya da daha çok bebekli gebelik olgusu bir hayli abartılmıştır. Eski çağlarda bebek sayısının çok fazla olduğu doğumlar görülmüştür. Ancak bunların çoğunun o dönemdeki tıp bilgisinin yetersizliği yüzünden "yanlışlıkla doğum" olarak tanımlanan durumlar olduğu sanılmaktadır.
Örneğin 1276'da Kontes Henneberg 'in bir batında 365 çocuk dünyaya getirmiş olduğu kaydedilmiştir ki burada söz konusu olan, herhalde bir "mol hidatiform" (kesecikler kürnesi) dur.
İkizler arasında en ilginç olanları, kuşkusuz, Siyamlı ikizlerdir.
Bu olay döllenmiş yumurtanın tam bölünmesiyle gerçekleşir.
Bu yapışık ikizlerin çoğunun yaşama olanağı yoktur. Ancak günümüzde bazıları, cerrahinin gelişmesiyle ayrılabilmiş ve yaşamlarını kendi başlarına sürdürebilme olanağını bulmuşlardır. Ne yazık ki, eski dönemlerde, bu mutsuz çocukların bazılarının, sirklerde ve bahçelerde seyircilerin meraklarını gidermek için bir teşhir aracı olarak kullanıldıklarına da sık sık rastlanır.
İkizlerin Ruhsal Durumu
Halk arasında yaygın olan bir inanca göre tek yumurta ikizleri ruhsal olarak birbirlerine çok bağlıdır: "Biri üzüldüğünde diğeri de üzülür; yani aralarında ruhsal bir iletişim vardır" denir. Yapılan bilimsel araştırmalar ikizler arasında böyle doğaüstü ve açıklanamaz bir bağın olmadığını ortaya çıkarmıştır. Ancak ikizlerin birbirine benzer kişilik yapıları taşıdıkları da bir gerçektir. Bunda rol oynayan etkenler:
Bilindiği gibi kişilik yapısı bir açıdan kalıtsal yapıya dayanmaktadır. Bazı ruhsal hastalıkların belirli ailelerde daha sık görülmesinin nedeni budur. Tek yumurta ikizlerinin kalıtsal yapıları birbirinin aynı olduğuna göre bazı kişilik özelliklerinin özdeş olması da doğaldır. Kişilik yapısını etkileyen bir unsur da yaşanılan çevredir. Psikanalitik veriler, ilk çocukluk çağında yakın çevre ilişkisinin bireyin kişiliğinin temellerini oluşturduğunu ortaya koymuştur. İkizlerin yaşadıkları ortam ve yakın çevre ilişkileri aynı olduğuna göre kişilik yapılarının bazı benzerlikler taşıması bu açıdan da olağandır.
Dölyatağının aşırı büyümesi, bu gebelerin çeşitli rahatsızlıklarla karşılaşmalarına neden olur. Akciğerin yeterince genişleyememesine bağlı solunum yetersizliği bu gebelerde çok daha erken ortaya çıkar. Sindirim sisteminin baskı altında kalması bu sistemin çalışmasını yine oldukça erken bir dönemde bozar. İkiz gebeliklerde gebelik zehirlenmesi de diğer gebeliklere göre daha sık görülür. Dokularda sıvı toplanması, yüksek tansiyon, idrarda protein bulunması ile kendini gösteren bu hastalık, annenin yaşamını tehlikeye sokar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder