Emzirmeye Hazırlık

Hem progesteron, hem de östrojenin etkisiyle meme bezleri gelişir. Gebeliğin ilk haftalarından başlayarak memeler salgı bezi dokusunun artmasıyla büyümeye başlar. Bu büyümeye biraz da yağ ve bağ dokusu artışı katkıda bulunur.

Meme başı en küçük uyarılara bile yanıt verecek kadar duyarlı hale gelir.
Çocuğun memeyi iyice emebilmesi için, meme başı hareketli ve ileriye çıkık olmalıdır. Ancak ilk gebeliklerde, meme başı genellikle sert ve büzülmüştür. Bu yüzden bebeklerini emzirmeye kararlı kadınların bu amaçla hazırlık yapmaları gerekir.

Ne Yapmalı ?
  

Meme başının dikleşmesini kolaylaştırmak için kadının her gün bazı masajlar uygulaması yararlıdır. İki parmak ile meme başı alttan sıkılır; birkaç dakika bir mekanik emici uygulanabilir. Bunun yerine, bir meme başlığı da kullanılabilir.

Memelerin ve meme başlarının temizliği için her gün onları ılık su ve normal sabunla yıkamak, sonra yumuşak bir havluyla kurulamak gerekir. Çok bastırarak, ovarak temizlenmemelidir: Duyarlı durumda olan dokular zedelenebilir. Bu temizlikten sonra, meme başları üzerine gliserinli ya da lanolinli krem sürülür.

Emzirmenin, göğüslerin güzelliğini bozduğu inancı doğru değildir; çünkü gebelik sırasında büyüyen ve şişen göğüsler süt emzirilse de, emzirilmese de eski durumlarına dönmeyebilirler. Bunu önlemenin yolu, lohusalık döneminde düzenli jimnastik yapmaktır. Meme başlarında oluşan çatlak ve deri soyulmaları ise hiçbir iz bırakmadan geçerler.

Derideki Soyulmalar ve Çatlaklar  

Emzirme sırasında, memelerin iltihaplanmaması için meme başlarını temiz tutmak gerekir. İltihaplanmaların nedenleri, deri soyulmaları ve yarıklardır. Deri soyulması üst deri (epidermis) yıkımına bağlıdır. Yarıklar ise, belirgin biçimde merkezden çevreye doğru ışınsal olarak yayılan, derinlikleri üst deriyi geçen zedelenmelerdir. Her ikisi de daha çok, meme bakımına önem vermeyen ya da çok duyarlı bir cilde sahip olan kadınlarda sık görülür. Bu zedelenmeler emzirmeyi engeller, ağrıya neden olurlar. Ayrıca her emzirmenin sonunda biraz kanama görülür; kanayan yer, kısa süre içinde kabuk bağlar; ancak bir sonraki emzirmede yara yeniden açılır.
Böyle bir durumda yapılması gereken ilk şey, emzirmeyi durdurmak ve memede biriken sütü bir pompa aracılığı ile çekmektir. Tedavi olarak meme başına mikrop öldürücü ve yara iyileştinici ilaçlar sürülür. Meme başına alkol, kolonya sürmek zararlıdır; bunlar çatlamaları artırır. Yaralar ve çatlaklar iki taraflı iltihaplanarak süt bezi kanallarına, lenf damarlarına yayılır; abseler ya da bütün memeyi kaplayan meme iltihapları ( mastitis ) gelişir.

Kolostrum

Gebeliğin ilk aylarında meme bezi "kolostrum" denilen bir sıvı salgılar. Bu salgı, doğumdan üç-dört gün sonraya kadar sürer. Prolaktin, hipofiz tarafından üretilen bir hormondur. Memenin salgı işlevine etki eder. Böylece "süt kaynağı" harekete geçmiş olur.

Kolostrum yoğun, yapışkan, sarımtrak renkte, özellikle yenidoğan tarafından kolaylıkla sindirilebilir protein ve vitaminlerce zengin bir sıvıdır. Bundan başka kolostrumla anneden bebeğe, bazı hastalıklardan bebeği koruyacak antikorlar iletilir. Kolostrum, antikor taşıma ve besleyici işlevinden dolayı yaşamın ilk günlerinde çok önemli bir yer tutar.

Kolostrumun İçeriği  

 Kolostrumdaki protein miktarı normal sütte bulunan protein miktarından iki kat fazladır.
 Kolostrumdaki yağ miktarı normal süttekinden daha azdır.
 Kolostrumun içerdiği laktoz oranı normal sütün laktoz içeriğinden % 30 azdır.
 Kolostrumun % 88'i su'dur.
 Kolostrumdaki tuz miktarı normal süttekinden % 50 fazladır.
 Kolostrum bol miktarda vitamin ve antikor içerir.