Hamileliğin 13-26. haftaları, yani ikinci üç aylık dönem, ilk trimesterdeki şikayetlerinizin çoğunu geride bıraktığınız, henüz üçüncü trimesterdeki doğum hazırlıklarına başlamadığınız bir süreçtir. Birinci trimesterde yaşadığınız yorgunluk, halsizlik, mide bulantıları gibi fiziksel rahatsızlıklar artık bedeninizi bırakmıştır. Kendinizi daha enerjik ve huzurlu hissedersiniz. Öte yandan hamileliğe de alıştınız. Okuduklarınız ve duyduklarınızla daha bilgili ve hazırlıklı bir anne adayı oldunuz. Bebeğinizin tekmelerini ve hareketlerini hissetmeye başlamanız sizi heyecanlandıracak ve bu dönemde bir bebek sahibi olacağınız fikrine kendinizi hazırlamanız daha da kolaylaşacak.
İkinci trimesterde yapılacak kan testleri, doğum öncesi testler ve ultrasonografi görüntüleri ile bebeğinizin sağlığının yerinde olduğundan emin olabileceksiniz. Bebeğinizin görüntülerinden onun büyüdüğünü, hareket ettiğini, vücudunda değişikliklerin meydana geldiğini gördükçe eşiniz ve akrabalarınız başta olmak üzere tüm yakınlarınızla bu büyülü gelişimi paylaşmak isteyeceksiniz. Bu, gerçekten oldukça keyifli bir süreçtir. Bebeğinizin dünyaya gelmesinden önceki 40 haftalık döneminin ikinci aşaması bu bilgiler ve gelişmeler ışığında tahmininizden de hızlı geçecektir.
Annenin Vücudunda Meydana Gelen Değişiklikler
Dış Görünümünüz
Birçok hamile kadının hamile olduğu 16. haftaya kadar dışarıdan bakıldığında belli olmaz. Elbette bu durum, vücut yapınıza ve nasıl bir hamilelik geçirdiğinize göre de değişir. 12. haftadan itibaren rahminiz, pelvis dediğimiz kalça kemiklerinizden yukarı doğru çıkmaya başlar. 20. haftadan sonra rahminizin tepesi göbeğinize kadar ulaşsa da, dışarıdan yine de belli olmayabilir. Bu süreye kadar vücudunuzda meydana gelen değişikliklerin hiçbiri belinizin kalınlığında çok belirgin bir artışa neden olmayabilir. Vücudunuzun içinde ve bebeğinizin gelişiminde hızlı değişimler olsa da, henüz dışarıdan fark edilmesi için biraz erkendir. Gene de çoğu gebe 16. haftadan itibaren yeni giysiler alma ihtiyacı hisseder. Hadi alışverişe…
Unutkanlık ve Sakarlık
Arabanın anahtarlarını buzdolabında mı unuttunuz? Sofrayı toplarken sıkça kırıp döküyor musunuz? Bu göstergelerin henüz bir bilimsel açıklaması yok, ama evet, ikinci trimesterde bazen daha belirgin olmak üzere, kadınların birçoğu gebeliği boyunca unutkan ve sakardır. Bu durum sizin de başınıza gelirse hiç endişelenmeyin, geçicidir. Bu şikayetleri ortadan kaldırmak için belki sihirli bir formül yok, ama duruma şöyle de bakabilirsiniz: Vücudunuz ve zihniniz, içinizde bir bebek taşıyor olmanın ekstra sorumluluğunu yüklenmiş durumda. Dolayısıyla bazı şeyleri unutmanız veya geç yapmanız, son derece anlayışla karşılanabilecek bir durum. Bebeğinizi kucağınıza aldıktan sonra, yaşantınızın ayrıntılarına eskisinden de enerjik bir biçimde sarılacağınızdan hiç kuşkunuz olmasın!
Gaz
Hamileliğinizin ikinci trimesterinde, ara sıra rahatsız edici gaz sancılarının ve geğirmelerin meydana gelmesinden şikayetçi olabilirsiniz. Bilin ki, gaz sorunu yaşayan ilk hamile kadın siz değilsiniz! Ne yazık ki bu durumu önlemek zordur… Ama, örneğin, kabız olmamaya çalışarak bir adım atabilirsiniz. Bunun için de, biliyorsunuz ki, sindirimi zor olan ağır gıdalar tüketmemek gerek. Sizi rahatsız eden yiyeceklerden uzak durarak ve sık aralıklarla ama azar azar yiyerek bu sorunla mücadele edebilirsiniz. Bol su içmek ve yürüyüş yapmak da iyi gelecektir.
Mide Ekşimesi
Midenizin ürettiği asit yemek borunuza doğru yayıldığında, bir ekşime, hatta göğüs kemiğinin arkasında bir rahatsızlık hissedersiniz. Normal zamanda da olabilen bu yanmayı hamilelikte daha fazla yaşamanız çok doğaldır.
Bu durumun başlıca iki nedeni vardır: Vücudunuzun hamilelikte daha fazla ürettiği progesteron hormonu, sindirim sisteminizin faaliyetini yavaşlatır. Mideniz ile yemek borunuz arasında kapakçık görevi gören kaslarınız gevşer. Normalde mide asitlerinin yukarıya gitmesini engelleyen bu kasların gevşemesi nedeniyle, asitler yukarı yönelir. İkinci neden ise, rahmin büyüdükçe mideye baskı yapmasıdır. Bu da aynı şekilde asitlerin yukarıya gitmesine neden olur.
Bu konuda yapacağınız birkaç şey, mide ekşimelerinizi azaltabilir:
• Ağır öğünler yerine sık aralıklarla ve az miktarda yiyebilirsiniz (bir oturuşta midenizi doldurmayın)
• Dışarı çıkarken yanınızda bir bisküvi bulundurabilirsiniz -
• Baharatlı ve yağlı gıdalardan uzak durun
• Yatmadan kısa süre önce yemek yemeyin. Gece en az iki yastığı üst üste koyarak başınızı yüksekte tutun
• Doktorunuza danışmak koşuluyla mide yanmasını önleyen bir ilaç alabilirsiniz
Tüylenme ve Tırnakların
Hamileyken, el ve ayak parmağı tırnaklarınız eskisine göre daha çabuk uzayabilir. Eğer güvenilir ve temiz bir salona giderseniz, manikür ve pedikür yaptırmanıza itirazımız olmaz. Ancak temizliğinden ve kalitesinden emin değilseniz, bu işlemleri evde yapmanızı öneririz.
Aynı şekilde vücudunuzdaki tüylerin ve saçınızın da eskisinden daha çabuk çıktığını fark edebilirsiniz. Ayrıca, göbek, bel bölgesi gibi vücudunuzun daha önce tüy hiç çıkmayan yerlerinde tüylenmeler oluşabilir. Ağda, jilet veya epilatör gibi araçlarla bu tüyleri almanızda hiçbir sakınca yok. Ancak tüy dökücü kremlerin kimyasal maddeler içermesi nedeniyle bu dönemde kullanılmaması önerilmektedir. Şanslıysanız, tam tersi de olabilir ve tüyleriniz gebelik boyunca azalabilir.
Kasık ve Kann Ağrıları
Hamileliğin 18 ve 24. haftaları arasında, kasıklarınızın bir tarafında veya her iki tarafında birden ani bir sancı veya sürekli bir ağrı hissedebilirsiniz. Bu ağrılar genellikle ani hareketler yaptığınızda veya uzun süre ayakta kaldığınızda kendini gösterir. Bu sancılar round ligament dediğimiz rahmi yerinde tutan bağlardan kaynaklanır. Rahim büyüdükçe bu bölgedeki ağrılar da artar. Çünkü bir yandan bağlar da gerilmektedir. Ağrınız olduğunda ağrının ters tarafına yatmayı deneyebilirsiniz. Rahatsızlık verici olsa da, bu ağrılar gayet normal bir sürecin sonucudur. Güzel olan ise, hamileliliğinizin 24. haftasından sonra bu sancıların yavaş yavaş kaybolmasıdır.
Bazen ikinci trimesterin ortalarında, hafif ve kısa süren kasılmalar veya kramplar hissedebilirsiniz. Bu kasılmalar küçük Braxton-Hicks kasılmaları olabilir ve bu durumda endişelenmeniz gerekmez. Genellikle yürüdüğünüz veya fiziksel olarak hareketli olduğunuz zamanlarda ortaya çıkar ve ayaklarınızı uzatıp dinlendiğiniz zaman da geçerler. Eğer dinlenmekle geçmezse, kasılmalar düzenli hale gelirse ve bir saat içinde 6 kereden fazla tekrar ederse, doktorunuzu aramanızda yarar vardır.
Burun Tıkanıklığı
Hamilelik sırasında meydana gelen aşırı kan akışı, burnunuzdaki mukoza denen zarların şişmesine ve burunda tıkanıklık hissi yaşanmasına neden olabilir. Tuzlu su içeren damla kullanmak, bu tıkanıklığı gidermek konusunda işe yarayabilir ve oldukça güvenilirdir. Ayrıca geceleri horladığınızı fark edebilirsiniz (yani daha doğrusu siz değil de eşiniz!). Hamilelik süresince birden ortaya çıkan bu durumun nedeni yine burun tıkanıklığıdır. Peki bunun için ne önerebiliriz? Eşinize kulak tıkacı kullanmasını söyleyin! Şaka bir yana, burun tıkanıklığını daha etkili bir şekilde gidermek için kullanacağınız ilaçlar konusunda doktorunuza danışabilirsiniz.
Burun ve Dişeti Kanamaları
Hamilelik süresince gebeliğinizi desteklemek üzere artış gösteren kan akışı nedeniyle, burnunuzda ve diş etlerinizde küçük kanamalar yaşayabilirsiniz. Bu kanamalar genellikle zaman içinde kendiliğinden durur. Kanayan bölgelere hafif bası yaparak miktarını ve şiddetini azaltmaya çalışabilirsiniz. Ayrıca dişleriniz için yumuşak diş fırçaları kullanmak da işe yarayabilir. Eğer kanamalar gözle görünür ölçüde çoğalırsa ve sık sık olmaya başlarsa doktorunuza danışın.
Deride Görülen Değişiklikler
Hamileliğin ikinci trimesterinde derinizde göreceğiniz en belirgin değişiklik, karnınızın altında oluşan çizgidir. Göbek deliğinizden leğen kemiğinize dek uzanan bu koyu renkteki çizgiye “linea nigra” adı verilir. Teni koyu olan hamilelerde bu çizgi daha da belirgin şekilde görülebilir. Açık tenli hamile kadınlar ise bazen bu çizgiyi fark etmeyebilir. Doğumdan sonra yavaş yavaş kaybolacak olan bu çizginin hiçbir zararı yoktur.
Yüzünüz de yanak, burun ve göz çevreleri başta olmak üzere koyulaşabilir. Bir maske şeklindeki bu koyu tabakaya gebelik maskesi veya kloazma diyoruz. Öte yandan, güneş ışınlarına maruz kalmak maskenin daha da koyulaşmasına neden olabilir. Bu lekelerin birçoğu gebelikten sonra kaybolurken, kimilerinde de kalıcı hale gelebilir. Kalıcı hale gelmemesi için güneşe mutlaka yüksek koruyucu kullanarak çıkmanızı tavsiye ederiz. Vücutta spider anjiom dediğimiz kırmızı beneklerin oluşması da bazı hamile kadınlarda görülen deri degişimlerindendir. Doğumdan sonra muhtemelen tümü kaybolacak olan bu benekler nedeniyle endişelenmenize gerek yok.
Gebeliğin 3 ila 6. Ayı Arasında Neler Olur?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder