Buraya Reklam Verebilirsiniz

Düzensiz Adet Kanamaları

Düzensiz Adet Kanamaları
Kadınların çoğunda, adat kanamaları düzenli aralıklarla olur. Bazılarının çevrimi 28 günlük, bazılarının biraz daha kısa, 25-26 günlüktür. Daha uzun çevrimler de vardır. Bazı kadınlarda, bir çevrimden ötekine süre değişir, ama bu değişiklik 3-4 günü geçmez. Bütün bunlar, kesinlikle normaldir. Tersine, bazı kadınlardaysa, çevrimler bütünüyle düzensizdir; 40-50 gün âdet kanamaları olmaz, daha sonra çevrimleri normalleşir ya da daha da kısalabilir.

Bu âdet kanamaları düzensizliği, kendilerini şişmiş, rahatsız hisseden ve beklenmeyen bir gebelikten korkan kadınları, büyük ölçüde kaygılandırır. Âdet kanamaları mekanizmasını iyi anlayabilmek için, âdet çevrimi fizyolojisi konusuna başvurmak gerekir.
Normalde yumurtalık, çevrimsel olarak çalışır. Çünkü, hipotalamuş ve hipofiz tarafından düzenli aralıklarla uyarılır ve her ay östrojen salgılayan foliküller oluşur. Belirli bir zamanda, bir folikül çatlar ve yumurtayı serbest bırakır. Bu, yumurtlamadır. Daha sonra folikül, sarı cisme dönüşür ve progesteron salgılar.
Dölyatağı mukozası, yalnızca yumurtalık salgılarının buyruğuna uyar. Yumurtalık, folikül oluşturmak için daha fazla zaman harcıyorsa, yumurtlama 14. gün yerine daha geç, çevrimin 20. ya da 25. günlerine doğru olacaktır. Dolayısıyle, yumurtlamadan 15 gün sonra âdet kanaması olduğuna göre, çevrim daha uzun olacaktır. Yalnızca, sabah ateşlerinin alınması, bu olayı haber verir. Ateş yükselmesi, dolayısıyle yumurtlama, âdet kanamasından sonra düzensiz tarihlerde görülür.
Bu düzensiz yumurtlamalar kesinlikle, herhangi bir hastalığın belirtisi değildirler ve hiç bir bozukluğa yolaçmazlar.
Tek sakınca, gebeliği önleme sorunudur.

Yumurtlama Olmaksızın Düzensiz Adet Kanamaları
Bazı düzensiz âdet kanamaları durumlarındaysa, sabah ateşine bakıldığında, bazı çevrimlerde ateş yükselmesinin, yani yumurtlamanın olmadığı gözlenir. Buna, «yumurtlamama» denir. Yumurtalıklar, yumurtlamaya yetmeyecek kadar bir salgılama yaparak, dinlenme durumunda kalmışlardır. Bu durumda da, gene hiç bir işlevsel yakınma yoktur. Ne ağrı, ne ateş basması bulunur.
Bu yumurtlamama durumları, cinsel yaşamın belirli zamanlarında ortaya çıkabilirler. Ergenlikten hemen sonra ve yaşdönümünden hemen önce, sık görülürler. Ama, ağır bir hastalık sırasında, kadının sıkıcı duygusal sorunları bulunduğu zamanlarda ya da bir iklim değişikliğinden sonra bile, yumurtlamamaya raslanabilir. Çoğunlukla, geçici olan ruhsal kökenli âdet görmemelerle, aşağı yukarı aynı anlamı taşırlar.
Seyrekleşmiş Adet Kanamaları
Son bir düzensiz âdet kanamaları grubunda, âdet kanamaları arası sürenin giderek artıp, âdet kanamasının 2-3 ayda bir ya da daha da seyrek görüldüğü kadınlar sözkonusudur. Ateş eğrisinde, yumurtlama olmadığı gözlenir. Klinik muayenede bazen, kıllanma artışı, erkek biçimi kıllanma, büyük bızır, kısırlık ve şişmanlıkla nitelenen Stein Leventhal sendromu saptanır. Özellikle, dölyolundan parmakla muayenede, dölyatağının arkasında ağrısız, üstü düz 2 büyük yumurtalıkla karşılaşılır. «Çok kistli yumurtalıklar» diye nitelenen bir yumurtalık hastalığı sözkonusudur.
Yumurtalıklar, foliküllerin normal gelişmesini ve dolayısıyle yumurtlamayı engelleyen beyaz, bağ dokusundan yapılmış sert bir kabukla kaplıdır. Teşhis, hormon düzeyi ölçümleriyle doğrulanır. Bir yandan progesteron eksikliği, öte yandan erkek hormonlarında (androjenlerde) artış saptanır. Karın içine bakma muayenesinde ne folikül, ne de sarı cisim izi taşıyan beyaz renkli 2 büyük yumurtalıkla karşılaşılır. Karın içine bakma muayenesi, sertleşmiş bağdokusundan kabuğu ortaya koyan yumurtalık biyopsisine de olanak verir.
Tedavi cerrahidir, iki yumurtalıktan da portakal dilimi gibi birer küçük parça çıkarmaya dayanır. Çoğunlukla, yumurtlamaları yeniden başlatır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Uyarı

Bu sitedeki içerikler tanı ve tedavi amaçlı değil, tamamen bilgilenme ve sağlıklı kalma konusunda tavsiye amaçlıdır. Burdaki bilgilerin tanı ve tedavi amaçlı kullanılmasından doğacak sonuçlardan sitemiz sorumlu tutulamaz. Sağlık ile ilgili bir probleminiz olması durumunda bir doktora başvurmalısınız.