Buraya Reklam Verebilirsiniz

Gebelikte Şikayetler

Birçok ufak şikayet hasta eğitimi ve zamanında müdahale ile çözümlenebilir. İlaç kullanımı ancak kesinlikle gerekli olduğunda başvurulması gereken bir durumdur.

Mide ekşimesi, yanması, geğirme: 
Sindirim sistemine artan rahim hacminin basısı ve hormonal değişiklikler ile olan değişikliklerin sonucudur. Yarı oturur şekilde uyku çok rahatlatıcıdır. Sık ve az miktarda yemek önerilir. Özellikle geceleri geç ve fazla miktarda yemek yenmemeli, yağlı gıdalardan uzak durulmalıdır. Gerekirse ilaç tedavisi verilebilir.

Pityalizm: 'Aşırı derecede tükrük salınımını' olarak tarif edilen bu duruma az rastlansa da rahatsız edici bir durumdur. İlaç tedavisi denenebilir.

Kabızlık ve gaz şikayeti: Mekanik baskı ve hormonların barsakların hareketlerinde yavaşlama yapması sonucudur. 2-3 günde bir çıkmalar sağlıkla bağdaşabilen gecikmelerdir. Fakat posalı sebze, meyve, yeşil salata bol verilmelidir. Zorda kalınırsa ilaç da verilir.

Pika: Kil, kireç, toprak, kibrit, petrol, diş macunu, nişasta gibi 'besin değeri olmayan maddelerin yenmesi' durumudur. Demir eksikliğine bağlı olduğu öne sürülmüş fakat nedeni tam olarak aydınlatılamamıştır. Sağlıklı beslenmeyi engellediği için tehlikeli bir durumdur. Gebeye sağlıklı beslenmenin önemi anlatılmalıdır.

Baş dönmesi, çarpıntı, bayılma: Uzun süre ayakta hareketsiz duran, ani ayağa kalkan ve merdiven çıkan düşük tansiyonlu gebelerde kan toplar damarlarda göllenir ve beyin merkezlerine kan pompalanması zorlaşır. Göz kararır, baş döner, hatta birden bayılabilir. Ani hareketlerden kaçınmalı, yatak istirahati yapılmalıdır.

Sık idrara çıkma: Sık rastlanan bir şikayettir. Damarsal genişlemeler, hormonal değişiklikler idrar kesesi fonksiyon değişikliğinden sorumludur. İdrar yaparken yanma veya idrar kan gelmesi infeksiyon bulgularıdır. Mutlak kesin tanı ve tedaviye yönelik girişimler yapılmalıdır.

Akıntı: Gebelerde mantar infeksiyonlarına sık rastlanır. Erken doğum tehtidi, suyun erken gelmesine neden olacağından ihmal edilmeden hekime başvurulmalıdır.

Varisler: Dış genital organlar ve bacaklarda gelişebilirler. Erken gebelik döneminde önlem alınmalı, varis çorapları, bacağın yüksek şekilde dinlendirilmesi tavsiye edilmelidir.

Hemoroid: Ağrı ve kanamalar yapabilir. Bölgesel tedavi genellikle yeterlidir. Ameliyat doğumdan sonraya bırakılmalıdır. Varsa kabızlık önlenmeye çalışılır, yatak istirahati tavsiye edilir.

Ödem: Bacaklarda şişkinlik sık, fakat nadiren ciddi bir durumdur. El, yüz ve gözlerde olan şişkinlik ise 'gebelik zehirlenmesi' (preeklampsi) olarak adlandırılan ciddi bir durumu işaret eder. Bacakların yukarıya kaldırılarak dinlendirilmesi faydalıdır.
Eklem, sırt ağrıları: Gebelik sırasında hormonal etki ile eklem yerlerinde gevşeme oluşarak bazı kemiklerde kısıtlı hareketlilik söz konusudur. Leğen kemiğinde de görülen bu durum bacak ağrılarına neden olabilir.Yatak istirahatinin etkisiz olduğu durumlarda hastaneye yatırmak bile gerekebilir. Duruş pozisyonunun değişikliği de sırt ağrılarına neden olabilir. Karnın giderek öne çıkması ile dengeyi sağlamak için omuzlar geride tutulmaya başlanır. Düz durmak için baş öne doğru çıkar ve hem bel hem de boyun bölgesindeki omurgalarda kıvrım değişikliği olur. Gebelik korselerinin faydası yoktur. Oynakların hareketleri ancak çok sıkı bir kemerle önlenebilir. Bu bölgelerdeki ağrılar için düz taban olmayan, az fakat geniş topuklu ayakkabılar, bölgesel ısı tedavisi ve sırt kaslarını güçlendiren egzersiz önerilir.



Bacak krampları: Kalsiyum miktarında azalma ve kanda fosfor miktarında artışa bağlı olabilir. Fosfor alımı kısıtlanmalı, kalsiyum diyete eklenmelidir. Bacaklara masaj, bölgesel ısı uygulaması ve çeşitli ayak hareketleri ile bu şikayetler genellikle geriler.

Göğüslerde rahatsızlık: Özellikle erken ve geç gebelik dönemlerinde normal bir şişkinlik söz konusudur. İyi uyan bir sütyen kullanımı yararlıdır.

Ellerde rahatsızlık: Belli aralıklarla ellerde uyuşma ve karıncalanma oluşur. Bu bulgular ayaklarda söz konusu değildir. %5 sıklıkla görülür. Gebelik sırasında omuz düşüklüğüne bağlı boyundan geçen sinirlerin gerilmesi sonucu oluşur. Sabah erken saatlerde ve gece hissedilir.Hatta kısmi duyu kaybına bile neden olabilir.

Kanama: Aslında çok sık rastlanmasa da varlığı önemlidir, çünkü düşük tehtidi veya düşük belirtisi olabilir. Kanama varlığı daha çok düşük tehtidini işaret ederken buna kasık ağrısı, özellikle parça gelmesi bulguları da eşlik ederse büyük olasılıkla kısmi veya tam düşük söz konusudur. Bu şikayetler varlığında zaman kaybetmeden mutlak doktora başvurulması gerekir.

Dikkat Edilmesi Gereken Konular

Doktor Kontrolü: Gebeliğin tanısı konulduktan sonra 36.haftaya kadar her ay, 36.-38.haftalar arası 2 haftada bir, 38.haftadan sonra haftada bir doktor kontrolüne gidilmelidir. İlk doktor kontrolünde istenmesi gereken tetkikler şunlardır:
· Tam kan sayımı,
· Kan grubu, kan uyuşmazlığı varda antikor tetkiki,
· Tam idrar tetkiki,
· Açlık kan şekeri,
· Üre tetkiki,
· Sifiliz, toksoplazma, kızamıkcık, sitomegalovirus ve hepatit-B taraması,
· Anormal akıntı varlığında kültür ve duyarlılık testi.



Uyarı niteliği taşıyan ve doktora başvurulması gereken başlıca durumlar;
· Kanama,
· El ve yüzde şişme,
· Şiddetli veya sürekli başağrısı,
· Bulanık görme,
· Karın ağrısı,
· Sürekli kusma,
· Ateş veya üşüme titreme,
· İdrar yaparken yanma,
· Vaginadan su gelmesi,
· Bebek hareketlerinde dikkate değer azalma şeklinde özetlenebilir.

Cinsel ilişki: Cinsel ilişkinin erken düşüklere yol açtığı şüphesi her zaman olmuştur. Eğer birliktelik sonrası kramp şeklinde kasık ağrısı ya da lekelenme şeklinde kanama olmuşsa özellikle ilk 3 ay ilişkiden sakınılmalıdır. Bunun yanısıra gebeliğin son dönemlerinde belki de orgazm etkisiyle rahimde kasılmalara neden olacağından ilşkinin doğumu başlatacağına dair veriler vardır. Bunlar dikkate alındığında, erken doğum hikayesi olan ya da kanaması olan gebeler bu konuda daha dikkatli davranmalıdırlar.

Banyo: Çok soğuk ya da sıcak duşlar yapılmamalıdır. Duş suyunun vajene girmesi diye bir durum söz konusu değildir. Temizlik amacıyla vajen içine kesinlikle hiçbir şey uygulanmamalıdır. Gebeler son aylarda denge sağlamada zorlanacakları için banyoda düşmemeye, kaymamaya dikkat etmelidirler.

Ağız ve diş bakımı: İdeal olanı gebelik planlanıyorsa öncesinden tedaviye ihtiyacı olan dişlerin saptanması ve tedavi edilmesidir. Her yemekten sonra dişlerin fırçalanması veya ağzın çalkalanması gerekir. Normalde gebelik sırasında diş eti kolay kanar bir hal alır. Gebeliğin herhangi bir döneminde bölgesel uyuşturma kullanılarak dolgu yapılabilir. Daha uzun işlemler ise ikinci 3 aya kadar ertelenmelidir. Diş abselerinde antibiotik kullanımının yeri vardır.

Meme bakımı: Gebelikte büyüyen memeler için sıkmayan, destekleyen sütyen tavsiye edilir. Gebelik boyunca meme başları emzirmeye karşı cildin direncini arttırmak amacıyla nötr sabunla yıkanmalıdır. Sonra meme başlarına badem yağı sürülebilir. Halk arasında çok yaygın olan alkol ya da konyak banyoları cildi sertleştirerek çatlaklara neden olur.

Giysiler: Elbise ve çamaşırlar bol ve rahat olmalıdır. Sıkı kıyafetler kan dolaşımına engel olacaktır. Bu yüzden korse, jartiyer, lastik çorap bağı kullanılmamalıdır. Ayakkabı olarak da alçak topuklu, geniş ve rahat olanlar tercih edilmelidir.

Egzersiz: Kalp-damar sisteminde yedek kapasitesi yeterli olanlarda normal beden hareketlerinin olumsuz bir etkisi yoktur. Ancak gebelik haftası ilerledikçe artan vücud ağırlığı ve denge noktalarının değişmesi ile normal işlerin yürütülmesi bile zorlaşabilir.

Ölçülü antremanların anne ve çocuğa olumsuz etkisi söz konusu değildir. Sevilen, ötedenberi yapılan spor dalında ölçü ve tedbir elden bırakılmamalı, sporu aşırı ölçülere vardırmamalı, yeni ve alışılmamış bir spor türü denenmemelidir. Genelde her gebe yorgunluğa vardırmadan, vücudun yeni statik dengelerini koruyacak şekilde alıştığı spora bir ölçüde devam edebilir. Spor yaparken bel ağrısı şikayeti varsa uzun vadeli sağlık problemine yol açmadan vazgeçilmelidir. Tehlikeli sporlar (ata binmek, kayak gibi), aşırı fiziksel yorgunluk yapacak sporlardan kaçınılmalıdır. Hafif şekilde egzersiz, özellikle karın, sırt kaslarını kuvvetlendirmeye yönelik olanlar yapılabilir. Fakat mutlak gün boyunca en az 1-2 saat dinlenilmelidir. Uzun yürüyüşlerin kan dolaşımına faydası vardır. Yüzme, kontrolü ve ayarlanması en kolay ve rahat bir spordur.

İş hayatı: Sakin, az yorucu işleri olanlar işe devam edebilir. Fiziksel yorgunluğa neden olan işlerde çalışanlar işveren, iş yeri doktoru ve kadın doğum doktorları ile görüşmelidirler. Yine de her bireyin kapasitesi farklıdır. Bu yüzden aşırı katı kurallar yerine herkes kendi sınırları içinde davranmalıdır.

Seyahat: Otomobil, tren yada uçak yolculuklarının bebeğe bir yan etkisi yoktur. Fakat doktordan uzak olmanın getireceği sorunlar olabilir. Erken doğum, düşük veya kanama hikayesi olanların yolculuk yapmamasında fayda olabilir.

Zihinsel sağlık: Kendisi için tamamen meçhul olan doğumu gebe büyük bir korku ile bekleyebilir. Zamanında annelere doğumla ilgili gerekli bilgi verilmezse, haklı olarak etraftan bir sürü yanlış bilgi alır. Bilinç altına yerleşen korkular giderek stres yaratır ve ilerde normal doğumun seyrini bile bozabilir. Doğru ve inandırıcı telkinlerle annenin doğuma hazırlanması çok önemlidir. Ruhi stresle organ fonksiyonları arasındaki sıkı ilişki unutulmamalıdır. Genel olarak huzurlu, sakin, stresten uzak ruh hali de gebeliğin seyrini, bebeğin gelişimini olumlu olarak etkileyecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Uyarı

Bu sitedeki içerikler tanı ve tedavi amaçlı değil, tamamen bilgilenme ve sağlıklı kalma konusunda tavsiye amaçlıdır. Burdaki bilgilerin tanı ve tedavi amaçlı kullanılmasından doğacak sonuçlardan sitemiz sorumlu tutulamaz. Sağlık ile ilgili bir probleminiz olması durumunda bir doktora başvurmalısınız.