Alınan enerji, harcanan miktarın üzerindeyse, fazla enerji depolanır ve kişinin kilosu artar. Vücudun enerji tüketimi almandan fazlaysa vücut proteinlerini yıkarak eksik enerjiyi sağlar. Fazla enerji yağ olarak depolanır. Yağ depoları vücudun hazır enerji kaynakları, proteinler ise potansiyel enerji kaynaklarıdır. Enerji sağlamak üzere protein kullanımı vücut için yıkıcıdır. Zira, proteinler fonksiyonel doku ( vücut dokusu, enzim, hormon, vb) işlevine sahiptirler.
Normal bir erişkinin günlük enerji ihtiyacı 25-35 kcal / kg'dır. Örneğin 70 kg'lık erişkinin ortalama 2000 kcal / gün enerjiye ihtiyacı vardır. Bazal enerji gereksinimini saptamak için, Harris - Benedict formülünden yararlanılır.
Bu formüle göre bazal metabolizma hızı (BMH):
(Erkekte) 66.47 + (13.7 x vücut ağırlığı / kg) + (5 x boy/cm) - (6.76x yaş) kcal / gün (Dişide ) 665.1+ (9.56x vücut ağırlığı / kg) + (1.85 x boy)- (4.68x yaş) kcal /gün
Gerekli enerji tüketimini (GET) etkileyen ateş, stres ve diğerleri gibi faktörler dikkate alındığında gerçek enerji tüketimi aşağıdaki formül ile hesaplanır:
GET: Bazal metabolizma hızı x Aktivite faktörü x Hastalık faktörü x Isı faktörü
Örneğin; mide kanseri tanısıyla yatan, boy: 170 cm, kilo: 70 kg, ateşi 38°C olan 40 yaşında erkek hastanın günlük enerji ihtiyacı şöyle hesaplanır :
BMH = 66.47 + (13.7 x 70) + (5x 170) - (6.76 x 40) = 66.47 + 959 + 850 - 270.4 = 1605.07 kcal / gün GET = BMH (1605.07) x Yatan hasta (1.1) x Ateş (1.1) x Kanser (1.1) = 2136,34 kcal / gün
Açlığa cevap: Açlığın ilk günlerinde, oral yoldan gıda almayan kişiler vücut kalori ihtiyacını yağ ve proteinlerden karşılar. Bu devrede 24 saatte idrarla 10-15 g nitrojen atılır. 1 g nitrojen = 6.25 g protein (6.25 x 4 = 25 g kas kitlesi) olduğu düşünülürse, bir günde 60-90 g kadar vücut proteinin kullanıldığı saptanır. Bu proteinlerin büyük çoğunluğu karaciğerde glikoneogenezis ile glikoza dönüştürülerek enerji olarak kullanılır. 100 g / gün glikoz verildiğinde glikoneogenezis önemli ölçüde önlenerek nitrojen kaybı yarı yarıya azaltılır. Bu durum, protein koruyucu etki olarak bilinir ve endojen insülin ile kontrol edilir. Açlık uzarsa organizma enerji kaynağı olarak yağları kullanmaya başlar; idrarla günlük nitrojen atılımı 4 g'a kadar düşer. Büyük cerrahi girişimler, yanıklar, travma geçiren ve sepsisde olan cerrahi hastalarda, protein koruyucu etki oluşmadığından, aşırı miktarda doku proteini yıkımı gerçekleşir. Bu kayıp 30 g/ gün nitrojen boyutuna ulaşabilir (Açlığın 2 katı). Bu katabolik kayıplara ek olarak kanama da varsa, eritrosit proteini ile birlikte plazma proteini de kaybedilir. Eksternal fistül ve açık yara yüzeylerinden de dışarıya protein kaybı olabilir. Total vücut proteininin 1 / 3'i kaybedilirse yaşam mümkün olmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder