Rahim, döllenmiş yumurtayı alıp besleyebilen içi boş, kaim duvarları ve zarı (endometriyum) olan kaslı bir kesedir. Kadın ilk kez hamile kalmadan önce rahim yaklaşık olarak bir armut büyüklüğündedir ancak doğumdan sonra önceki boyutuna dönmez. Genellikle, hafifçe ileriye yatar ancak kimi kadınlarda hafifçe geriye de yatabilir (arkaya dönük olarak bilinir). Rektum ve mesane dolup boşalırken, rahme bağlı bağlar rahmin biraz yer değiştirmesine olanak verir.
Rahmin iki yanında ceviz büyüklüğünde birer yumurtalık bulunur. Yaşamının başından itibaren kadın, yumurtalıklarında binlerce gelişmemiş yumurta (oosit) depolar. Üreme yılları sırasında bunların yalnızca 400 kadarı salıverilir ve geliştirici hormonla folikülü uyaran hormonun etkisiyle olgunlaşır.
Bu işlem her ay en az bir yumurtayı (ovum) olgunlaştım ve ardından, yumurtlama denilen bir işlemle yumurta, folikülden yumurtalığın üzerine atılır. 10 cm boyundaki Fallop tüpünden aşağı inen yumurta, zarın kendisini beslemek için hazırlandığı rahme gelir. Yumurta Fallop tüpünde bir sperm tarafından embriyo oluşturacak biçimde döllenmemişse, bu zar yumurtlamadan 14 gün sonra adet kanı olarak dökülür. Ergenlikteki ilk adete menarş denir. Adetler menopoz döneminde durur ancak, genellikle önce düzensizleştiğinden, bir yıl süreyle adet görülmediğinde menopozun olduğu söylenebilir.
Rahim boynu (serviks) dardır ve mesane rektum arasında bulunan 7,5-10 cm uzunluğundaki ince çeperli ve kaslı bir tüp olan vajinaya gider. Rahim boynu, sperm girişini sağlar, bebeğin doğduğu ve adet kanının atıldığı yoldur.
Cinsel ilişki ve doğum sırasında oldukça genişleyen vajen, bakirelikte kızlık zarıyla (hi-men) kaplıdır. Bu, ilk cinsel ilişki sırasında yırtıldığında kanayabilen bir zardır. Ancak, tampon kullanırken de yırtılma olasılığı vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder