Aslında ergenlik sevilceleri yakın zamanlara dek sanıldığının tersine, bir deri hastalığı değildir. Böbreküstü iç salgı bezinin hem erkeklerde hem de kadınlarda ürettiği bir tür erkeklik hormonunun fazla salgılanmasının sonucu olarak yağbezlerinin salgısı da artar ve özellikle yüz derisinin aşırı yağlanmasına neden olur. “Propioni-bacterium acnes” adı verilen bir mikrop türü bu ortamda çok kolayca ürer ve yüz derisinde aşırı yağlanmanın yolaçtığı beyaz kabartılar bu mikroplar yüzünden kızarır ve daha da şişer.
Ergenlik döneminde vücudun olağan büyümesiyle oranlı olarak hormon salgısının artması ve bunun bir dengeye kavuşuncaya değin aşırı miktarda olmasından kaynaklanan sivilceler, normal olarak ergenliğin sona ermesiyle (17-18 yaşlarında) kendiliklerinden ortadan kalkarlar. Bu oluncaya değin sivilcelere katlanmak ama bunu bilinçli bir şekilde yapmak, yani yüzü temiz tutmak, sivilceleri sıkıp koparmamak, çok fazla sivilce varsa yüzü yıkarken kükürtlü sabun kullanmak en iyi davranış biçimidir.
Ergenlikten sonra da bu sivilcelerin varlığını sürdürmeleri, ancak hormon düzeyinin bir dengeye kavuşmamasından ilerigelen bir olgudur. Nitekim bu hastalara -ergenlikten sonra da akne olması bir hastalık işaretidir çünkü- böbreküstü iç salgı bezlerinin ürettiği bir tür. erkeklik hormonu olan ve “Testosteron” denen hormcıdan verilerek böbreküstü bezlerinin çalışması baskı altına alınınca, sivilcelerin de geçtiği görülmektedir.
Ergenlikten yetişkinliğe geçilmesiyle birlikte yüzün yanısıra göğüs, sırt gibi bölgelerde de yağbezleri gelişmeye ve yağ salgıları artmaya başlayabilir. Bunun sonucunda deri yağlı bir görünümüne bürünür. Ancak bu durum herkeste olan bir şey değildir. Kiminin cildi yağlıdır, kimininki kuru, bazılarınınki de karışıktır. Bu nedenle cilt bakımı da türlü türlüdür. Cildin türüne göre bir bakım uygulamak şarttır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder