Buraya Reklam Verebilirsiniz

Hamilelik şansını artıran yöntem

Dr. Osman Denizhan Özgün, CGH (Komparatif Genomik Hibridizasyon) yöntemi ile kısırlık tedavisinde yüzde 30-40 olan gebelik oranının, bu yöntemle yüzde 60-80’lere çıktığını söyledi.

Ankara Özel Koza Hastanesi Başhekimi, Kadın Hastalıkları, Doğum Uzmanı Operatör Dr. Osman Denizhan Özgün, CGH (Komparatif Genomik Hibridizasyon) ile “yumurtanın genetik sorun varlığı ve kromozomların normal olup olmadığı tespit edilerek sağlıklı yumurtaların dondurulduğunu, hamilelik istendiğinde sağlıklı ve kromozomu normal yumurtaların çözdürülerek döllendirildiğini” belirtti. Özgün, kısırlık tedavisinde yüzde 30-40 olan gebelik oranının, bu yöntemle yüzde 60-80’lere çıktığını bildirdi.

Özgün, ANKA’ya yaptığı açıklamada, tekrarlayan tedavi yöntemleri, tüp bebek denemeleri, düşük gibi nedenlerle çocuk sahibi olamayanlar için genetik tanı yöntemi olan CGH’nin, Türkiye’de başarıyla uygulandığını söyledi. Başarılı bir gebeliğin sağlanması ve sağlıklı bir bebeğin dünyaya gelmesinin, embriyonun sağlıklı kromozom yapısına sahip olmasına bağlı olduğunu aktaran Özgün, bu sayede hem gebelik şansının arttığını hem de özürlü ya da down sendromlu bebek riskinin azaldığını dile getirdi.

-“KROMOZOM YAPISINDAKİ BOZUKLUKLAR YÜZDE 65 ORANINDA YER TUTUYOR”-

Kromozom yapısının sağlıklı olmaması halinde çoğu zaman vücudun gebeliği gerçekleştirmediği ya da düşükle sonlandırdığını vurgulayan Özgün, “Tekrarlayan tüp bebek yöntemi sonrasında gebelik sağlanamaması ya da gebeliklerin düşükle sonuçlanması; normal yollarda sağlanan gebeliklerde düşük görülmesi durumunda mutlaka nedenin tespit edilmesi, genetik bozukluk olup olmadığının araştırılması gerekiyor; çünkü kromozom yapısındaki bozukluklar yüzde 65 oranında yer tutuyor” dedi.

Son 3 yıldır ABD ve İngiltere gibi ülkelerde CGH yönteminin uygulandığını anlatan Özgün, yöntemi kendilerinin de uluslararası merkezlerle işbirliği içerisinde uyguladıklarını söyledi. Bu yöntemle tek embriyo transferinde dünyada yüzde 70-75 gebelik şansı elde edildiğine dikkat çeken Özgün, şöyle konuştu:

“İmplantasyon öncesi genetik tanı (PGD) ile gebelik oluşması ve gebeliğin gelişimini engelleyen belli başlı kromozomal kusurlar incelenirken, CGH ile tüm kromozomlar incelenebiliyor ve incelenen embriyoların gebelik oluşumunu veya devamını etkileyen kusurları tespit edilerek anne adayına nakledilmesi engelleniyor. Embriyo, anne karnına yerleştirilmeden test edilerek, sadece kromozomları normal olanlar rahim içine konulduğu için özürlü veya down sendromlu bebek riski neredeyse sıfıra iniyor.

Öte yandan CGH, tüp bebek yönteminde sıkça rastlanan çoğul gebelik riskini de azaltıyor; çünkü, sağlam kromozom yapısına sahip embriyo elde edildiği için bir transferde bile sağlıklı gebeliğe ulaşılıyor. İleri yaşta gebe kalmak isteyen ancak yumurtalarının sağlıksız olmasından endişe eden kadınlar için de umut taşıyor. Dondurulacak olan yumurtalar tamamen sağlam olduğu test edilmiş olan yumurtalar olduğu için gebelik şansları artmış oluyor.”

-“YAŞI 38 VE ÜSTÜNDE OLAN ANNE ADAYLARINA UYGULANABİLİYOR”-

Özgün, CGH yönteminin, yaşı 38 ve üstünde olan anne adaylarına, herhangi bir anatomik-immünolojik problem tespit edilemediği halde embriyo transferi yapılmış ve en az 1 kez başarısız tüp bebek tedavisi olanlara uygulanabildiğini belirterek, şunları ifade etti:

“Anne adayının yaşına bakılmaksızın herhangi bir anatomik-immünolojik problem tespit edilememiş ve embriyo transferi yapıldığı halde önceden en az 2 kez başarısız tüp bebek tedavisi olanlar, önceden tüp bebek tedavisi ile PGD uygulanmış ve en az bir tane normal embriyo belirlenerek transfer edilmesine rağmen olumlu sonuç alınamayanlar için de yöntem bir tercih olarak sunuluyor. Daha önce tüp bebek tedavisi olsun olmasın herhangi bir anatomik, en az 2 kez nedeni belirlenemeyen gebelik kaybı bulunanlar; önceden tüp bebek tedavisi olan veya olmayan ancak bir veya birden fazla düşük yapıp, en az bir kez düşük nedeni olarak kromozomal bozukluk tespit edilmiş olanlara da yöntem başarıyla uygulanabiliyor. İlk olarak başvuruda bulunan hastanın öyküsü alınıyor. Kaç kez tedaviyle tüp bebek denemesi yapıldığı, normal yolla gebe kalıp kalmadığı, her iki yolla da gebelik sağlanması durumunda düşük olup olmadığı ve düşük sayısı kaydediliyor. Ardından gebelik başarısı, anne adayının bağışıklık sistemi ve pıhtılaşma faktörlerinin belirlenmesine yönelik bazı testler yapılıyor. Bu testlerden olumsuz sonuç çıkmaması halinde genetik bozukluk olasılığı üzerinde duruluyor ve tedaviye karar veriliyor.”

(ANKA)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Uyarı

Bu sitedeki içerikler tanı ve tedavi amaçlı değil, tamamen bilgilenme ve sağlıklı kalma konusunda tavsiye amaçlıdır. Burdaki bilgilerin tanı ve tedavi amaçlı kullanılmasından doğacak sonuçlardan sitemiz sorumlu tutulamaz. Sağlık ile ilgili bir probleminiz olması durumunda bir doktora başvurmalısınız.